Birçok benzetmeye konu olan, cümlelerdeki en güzel örneklerimizden biri leylek kuşu; leyleği havada görmek, leylekler getirdi, leylek gibi uzun vb. gibi tasvirler günlük yaşamımızın içinde. Havada gördüğümüz zaman bütün yılı seyahat ederek geçireceğimize olan inancımızı asla yitirmiyoruz; hurafe ya da gerçek leyleği havada görmek bize çok iyi geliyor laf aramızda. Peki nedir bu kadar leylekleri cümlelerimize sokan, tasvirlerimize neden olan? Gelin leylek kuşlarını yakından tanıyalım. Leylekler bilimsel olarak Ciconia ismiyle bilinirler. Latince kökenli bir kelimedir ve bu dilde leylek anlamına gelir. İki alt türü vardır. Cüssesi biraz farklı olan bu iki alt türü Avrupa’da, kuzeybatı Afrika’da ve güneybatı Asya’da yaşar.
Uzun mesafelere göç ederler, bu uzun mesafe seyahatlerinden dolayı onları havada görenlerin sene içinde çokça tatil yapacağına inanılır. Yerde yürürken bile durmadan yavaşça hareket ederler ve tıpkı leylekgiller ailesinin diğer üyeleri gibi boyunları tamamen gerilmiş şekilde uçarlar. Leylekler Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği tarafından “asgari endişe altındaki türler” arasında yer alır. Dikkat çekici bir tür olmaları nedeniyle çeşitli söylemlere de konu olur. Bunlardan biri de bebekleri leyleklerin getirdiğidir. Leyleklerin iki alt türü olduğundan bahsetmiştik. Ciconia ciconia olan cinsi Avrupa, kuzeybatı Afrika ve Asya’nın batısında görülür. Ak leylek olarak da bilinir ve ortalama 1 metre boylarındadır.
Gagası uzun ve bacakları kırmızıdır. Çatılara ve bacalara yuva yapmaları ile meşhurdurlar. Çok uzak bölgelere göç edebilirler. Göç ederken sıcak hava akımlarını kullandıkları ve tercih ettikleri için genelde karaların üzerinden uçarlar. Diğer bir tür ise ciconia asiatica olarak bilinir. Bu türün keşfi 1873 yıllarına uzanır. Göç mevsimleri gelince Hindistan ve İran’a göç eder. Eski çağlardan gününüze gelen canlılardan biridir. Kenya’da bulunan leylek fosilleri, bu kuş türünün çok eskilere dayandığının bir kanıtı niteliğindedir. Yunan ve Roma mitolojilerinde leylekler ebeveynlere gösterilen sadakati simgeler. Dış görünüşleri ile oldukça dikkat çekici olan leylek kuşlarının fiziksel özelliklerine geçelim şimdi, bakalım bizi nasıl detaylar bekliyor.
Leylek kuşunun fiziksel özellikleri
Leylek kuşları iri yapıları ile bilinir hatta yukarıda da sözünü ettiğimiz gibi 1 metreyi bulan leylekler var. Leyleklerin kanat genişlikleri ortalama 180 cm kadardır. Tabi bu oran leyleğin türüne ve yaşına bağlı olarak değişebilir. Leyleklerin kilosu 4,5 kiloya kadar çıkabilir. Uzun bacaklıdırlar. Uzun bir boyuna ve gagaya sahiptirler. Erkek leylek kuşları dişilere göre daha büyük ve iridir. Tüyleri genelde beyazdır. Sadece kanat kısımlarında ya da kuyruklarının bazı bölgelerinde siyah lekelenmeler görülebilir. Leyleklerin göz çevresi siyahtır gözleri kahverengi ya da gri olabilir. Bacakları ve gagaları kırmızı renkli olan yetişkin leylekler vardır. Bu rengin nedeni besinlerde bulunan karotenoid maddesidir.
Uzun ve geniş kanatları sayesinde gökyüzünde süzülürler. Düzenli ve yavaş bir şekilde kanat çırparlar. Boyunları ileri doğru uzanır ve bu şekilde uçarlar. Leylek yavruları yumurtadan ilk çıktıklarında kısa ve seyrek tüylüdür. Hatta sanki yolunmuş gibi durur. Tüy renkleri beyazdır. Birkaç hafta sonra daha yoğun olan tüyler çıkar bu tüyler yünü andırır. Üç hafta sonra siyah omuz ve uçuş tüylerine erişir. Yumurtadan çıktıklarında genellikle bacakları pembedir; büyüdükçe koyu gri olur. Gagasının rengi siyahtır ancak uç kısmı kahverengidir.
Leylekler ne yer?
Leyleklerin beslenmesi oldukça geniş bir yelpazeye sahip diyebiliriz. Otlaklarda ya da sığ sulak alanlarda avlanırlar. Mevsimlere göre avladıkları hayvanlar da değişebilir. Solucan, böcek, sürüngenler, amfibiler, kurbağalar, fareler ve hatta köstebeklerle bile beslenebilirler. Beslenme konusunda sınır tanımayan leylekler bu saydıklarımızın yanı sıra kuş yumurtaları, yavru kuşlar, akrepler, yumuşakça hayvanlar ile de beslenebilir.
Leyleklerin üremesi
Yavru leylekler yumurtadan çıktıktan 58 ila 64 gün sonra palazlanmaya başlarlar, kendilerine gelirler ve artık serpilirler. 4 yaşlarına eriştiklerinde ise üremeye başlarlar. Doğada yaşayan en yaşlı leyleğin İsviçre’de olduğu bilinir. Leylekler kaç yıl yaşar sorusunun yanıtını 38-39 yıl kadar bile verebiliriz çünkü 39 yaşını gören leyleğe rastlanmıştır.
Leylekler hakkında bilgi
Leylekler hakkında ilgi çeken birkaç bilgiyi derledik sizin için, pek çoğuna belki hakimsiniz ya da birçoğunu ilk defa duyuyorsunuz. İşte leylek kuşları ve özellikleri;
- Yahudilikte leylek eti yemek yasaktır. Bunun nedeni kötü huylu hayvanların yenmesinin yasak olması. Leylek bırakın kötü huyu aksine iyi huyludur ancak yine de leylek eti yasak olarak görülür.
- Yunan ve Roma mitolojilerinde leylek sadakatin sembolü olarak bilinir. Bunun nedeni leyleğin her yıl dönüp dolaşıp aynı bacaya gelip yuva yapması olarak gösterilir.
- Dilimizde leylek aynı zamanda çok lak lak yapmak demektir öyle ki “leyleğin ömrü lak lak ile geçer” denir. Erişkin leylekler, gagalarını birbirlerine çarparak yüksek tonda bir ses çıkarır. Bu ses çok yüksektir ve kendi içinde ritimleri vardır. Leyleğin gagasından çıkan bu tıkırtıya laklak denir ve “çene çalmak, gevezelik yapmak, dedikodu yapmak” anlamında kullanılır.
- Leylek göçü denilen de bir gerçek var yani. Leylek kuşları yaşamlarının büyük çoğunu göç ederek geçirirler. Yılda 10 bin km’ye varan mesafeyi kat edebilirler. Sıcak hava akımları sayesinde hiç kanat çırpmadan günde ortalama 400 km uçabilme yeteneğine sahiptirler. Göç ederken karaya bağlıdırlar çünkü uçmak için sıcak hava termallerine ihtiyaçları vardır. Bu nedenle deniz üzerine uçmayı tercih etmezler.