Kanarya deyince aklımıza ne kadar rengi geliyorsa bir o kadar da sesi geliyor. Öyle ya “bülbül gibi şakımak” benzetmesinin mimarlarından kendileri. Bugün sizlerle kanarya kuşunu konuşacağız. Sarı kanarya sesi hatta ödüllü kanarya sesi bile diyebiliriz çünkü bu minik sarı kuşun sesi kendinden bile büyük, gür. Kanarya kuşları adını Kanarya Adaları’ndan alıyor; Azores ve Medeira bölgesinden ticari amaçla toplanıyor ve Avrupa ülkelerine satılıyor böylece ünü dünyaya yayılıyor. Bu ticari durum 1470’li yıllarda gerçekleşiyor. Bu demek oluyor ki kanarya kuşlarının tarihi sandığımızdan da eski. Aslında ilk olarak İspanyol denizciler tarafından keşfediliyor. Ötücü ve popüler bir kuş türü. Çıkardıkları sesler oldukça ilgi çekici olduğundan tüm dünyada da bu özellikleri ile bilinirler. Hatta sesleri ile ödül almışlıkları bile var. Genelde dişilerin daha ötücü olması beklenirken burada işler tam tersi ilerliyor. Erkekleri, dişilerine oranda daha ötücüler, daha gürültücüler.
İspanyol tarafından ilk keşfedildiklerinde ve dünyaya yayıldıklarında çok nadir bulunuyorlardı. Her nadir şeyin pahalı olduğunu düşünürsek kanarya kuşları de bir hayli pahalı kuş sınıfına giriyordu. Zaten ticari amaçla yakalanması da bu nedenleydi. Öyle pahalı bir kuştu ki yalnızca zengin ailelerin evinde bulunurdu. Daha sonra Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın farklı noktalarında çiftlikler kuruldu ve bu çiftliklerde çoğaltıldı. Farklı çiftleşmelerle melezler de çoğalınca artık herkesin evine girebilen bir kuş haline geldi. Doğal ortamları genellikle ağaçlarla kaplı göl ya da dere çevreleri olan kanarya kuşları günümüzde çoğu evde beslenen popüler kuş türlerinden. Bazı ülkeler seslerinin ahengini yaşamak için kanarya üzerinde uzmanlaşırken diğer bazı ülkeler tamamen renklerine kanalize olurlar. Örneğin Almanya’ kanarya kuşları sesleri ve ötüşleri için beslenirken, İngilizler ve Fransızlar kanarya kuşlarının renkleri için beslerler. Yani diyebiliriz ki bazı kanarya ırkları şekil ve coğrafi bölgelerine göre sınıflandırılırken bazıları da tüy, ses ve rengine göre ayrılır.
Kanarya kuşları fiziksel özellikleri
Sadece renkleri ile dahi sınıflandırıldığını ve beslendiğini düşünürsek fiziksel özelliklerini bir hayli anlatmamız gerekecek sanırız. Kanarya kuşları genellikle 12-20 cm civarında olur. Tüy renkleri; sarı, yeşil, kırmızı, turuncu, kahverengi, beyaz, mavi, nefti, ya da bazen sarı-siyah alacalı olabilir. Alacalıdan kastımız örneğin vücudu sarı iken kafası daha koyu bir tonda görülebilir. Nadir de olsa, yine de söylemiş olalım. Erkek kanarya duruşu ile kendini belli eder. Dik ve sabit bir duruşu vardır. Dişi kanaryalar ise erkeklere oranla daha pasif ve çekingendir. Dişi kanarya kuşlarının gaga ve göz çevresi erkek kanarya kuşlarına oranla daha soluk bir renktedir. Dişi kanarya kuşları ortalama 5-6 yıl yaşarlar. Erkek kanarya kuşları ise 10 yıla kadar yaşayabilir. Erkekler dişilere oranla daha uzun ömürlü ve daha aktiftir. Son yıllarda kanarya kuşlarına dair yapılan araştırmalar şaşırtıcı bulgulara da ev sahipliği yapıyor. İnanması güç ancak araştırmalar gösteriyor ki 20 yaşına kadar yaşayan kanarya kuşları bile mevcut. Neredeyse bir kedi ya da köpekten bile fazla. Bunlar tamamen hayvanın genetik hikayesi ve beraberinde iyi bakımı ile ilişkilendiriliyor elbette. Yoksa çok uzun ömürlü kuşlardır diyemeyiz zira fazlasıyla hassas bir yapıları vardır. Temel olarak üç kanarya kuşu türü vardır. Bunlar renk kanaryaları, ses kanaryaları ve ırk kanaryaları olarak ayrılır. Dünya genelinde tanınan kanarya ırkları şu şekilde; Gloster, Norwich, Taklacı, Lancashire, Roller, Border, Crest ve Lizard. Baktığınızda kanarya kuşları birbirine benzese de onları ayıran yalnızca renkleri değildir. Kanaryanın kaç yaşında olduğunu anlamak için ayaklarına bakmak gerekir. Genç kanaryalar daha ince yapılı, pürüzsüz ayaklara sahiptir. Derisi buruşuk değil daha gergindir.
Kanarya kuşu bakımı ve özellikleri
Oldukça hassas bir bakım gerekir. Tıpkı muhabbet kuşlarında olduğu gibi kanarya kuşları da oldukça hassas yapıdadır. Sıcağa ve soğuya karşı duyarlı oluşu onu özel bir alanda tutmanızı gerekli kılar. Sağlıklı bir kanarya kuşu oldukça aktif yapıdadır. Örneğin öter, hareket eder ve yemeğe karşı isteklidir. Yemini değiştirirken onu birden kafesin içinde dört dönerken bulabilirsiniz. Yemini koyduğunuz anda sanki günlerdir açmış gibi bir davranış sergileyebilir ve dakikalarca yemliğinden başını çıkarmayabilir. Genel olarak yanına yaklaştığınız anda hareket etmeye başlayacaktır. Heyecanlı ve oldukça aktif bir yapısı vardır. Eğer kanarya kuşuna evde bakıyorsanız kafes seçimi önemlidir. Kanarya kuşlarının sağlıklı büyümesi için doğal ortamlarını aramamaları lazım. Bu nedenle kafes seçiminde doğal ortam yaratılması gerekir.
Kafeslerin içine özel çim ya da ağaç dalları koyabilirsiniz daha rahat edeceklerdir. Kanarya kafesleri genelde küçük olur. Bu konuda hassas olmakta yarar var. Küçük kafes onu sıkacaktır. Tercihan geniş ve rahat hareket edebileceği bir kafesi seçmenizde fayda var. Kanarya kafesi ne kadar büyük olursa kanarya kuşunuz o kadar rahat eder ve bu da yaşamına yıl olarak yansır. Güneş ışığı alan ve havanın geldiği bir yere konumlayın. Kafesin yerini sık sık değiştirmeniz pek önerilmez. Kafesin için birden fazla kap koyun. Bunlara su, yem ve meyve koyabilirsiniz. Meyve ve sebze dedik çünkü kanarya kuşları bayılır bunlara. Özellikle salatalık, elma, havuç gibi gıdaları kemirmekten hoşlanır. Yemin haricinde ona böyle sürprizler de yapabilirsiniz yani. Kanarya kuşlarının soğuğa ve aşırı sıcağa karşı hassas olduğundan bahsetmiştik hemen örneklendirelim. Kanarya kuşu için ideal sıcaklık 10 derecenin üzeridir. Bunun altında olan sıcaklıklar kanaryalar için uygun yaşam koşulları değildir.
Kanarya kuşu bakımında dikkat edilmesi gerekenler
Kanarya kuşları sadece sıcak soğuk gibi ısıya duyarlı kuşlar değil yeme içme gibi hassasiyetleri de olan kuşlardır. Eğer bir kanarya kuşu alacaksanız sizi ciddi ve günlük bir bakım bekler. Kafesin içindeki yem ve su kaplarını günlük olarak ılık su ile yıkamanız önerilir. Ayrıca pis olan kısımlar da düzenli olarak değiştirilmeli. Kanarya kafesinin alt kısmına gazete kağıdı koyuyorsanız bu kağıdı her gün değiştirmeniz gerekir çünkü kanarya kuşları pis ortamda yaşayamazlar. Yemini ve suyunu günlük olarak takip etmelisiniz çünkü içine kaçan tüyler ya da olası pislikler kanarya kuşunuzun çabucak hastalanmasına neden olabilir. Kanarya kuşları diğer kuş türlerine göre çok daha aktif yapıdadır. Kafes içindeyken bile sürekli hareket eder. Bu yüzden temiz hava ve gün ışığından yaralanması gerekir eğer mahrum bırakılırsa sağlıkları bozulabilir. Elinizle sevmeye hiç yeltenmeyin çünkü hoşlanmayacaktır. Genelde temas halinde olmaktan hoşlanmaz, uzaktan sevmeniz daha iyi olacaktır. Ötmeyi çok severler malum. Güneşin doğması ile birlikte ötmeye başlarla ve güneş batana kadar bu durum deva edebilir. Sizi rahatsız eden bir tonları yoktur. Özellikle dişi kanarya sesi tam bir bestedir. Melodik kıvamda öttükleri için size doğayı anımsatır. Kulağınızı asla tırmalamaz.
Kanarya çiftleşmesi
Çiftleşme dönemlerinde erkekler dişileri sesleriyle etkiler. Malum ödüllü kanarya sesi denilen bir gerçek var. Sesleri o kadar güzel ki ödül bile alıyorlar. Kanaryalar yılda 2 kez çiftleşir. Şubat ve Mayıs ayları arasında bu çiftleşme gerçekleşir. Çiftleşme bittiksen sonra genelde 3 ila 5 adet arasında yumurta yumurtlar. 13 günlük kuluçka dönemleri vardır. Bu süre içinde dişi yuvada kalır erkek ise sürekli dişisini besler. Yavrular yumurtadan çıktıktan sonra ortalama 3 hafta sonra uçabilecek kıvama gelir. Bu süre zarfında yavruya dokunmamanız önerilir. Bu annenin pek hoşuna giden bir durum değildir.
Kanarya kuşlarının beslenmesi
Her gün düzenli olarak beslemeniz, yemini değiştirmeniz gerekir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi hassas ve beslenme konusunda üzerinde titizlikle durulması gereken hayvanlardır. Eğer bir gün boyunca hiçbir şey yemezlerse ne yazık ki bu durum onların ölümüne neden olabilir. Kuş yemleri, meyve ve sebzeler ile besleyebilirsiniz. Eğer marul verecekseniz çok iyi yıkamanız gerekir aksi halde bu onları ishal yapar çünkü. Bir diğer dikkat edilmesi gereken nokta da onlara pirinç, bulgur gibi gıdalar vermemek. Midelerini şişirir ve ne yazık ki istenmeyen sonuçlar görülebilir. Yemek verirken aşırıya kaçmaktan da kaçının.