Evet, ilk defa köpek sahipleneceklerin kendilerine ilk sorması gereken soru belki de budur; köpek almaya hazır mıyım? Köpek sevginize güveniyor olabilirsiniz, hayvanları seviyor ve evde köpek besleme fikrine sıcak bakıyor da olabilirsiniz. Ancak tüm bunlar köpek sahibi olmak için yeterli değildir. Köpek beslemek başlı başına bir sorumluluktur. Zira bu sorumluluk tatillerinizden günlük hayatınıza kadar sirayet edecektir. Bir anlamda evde minik bir patiye bağlı olarak yaşamınızı planlamanız gerekir. Tatile gidecekseniz düşüneceğiniz tek kişi kendiniz olmayacak mesela ya da bir arkadaşınızda kalmak istediğinizde evde suyu ve mamasının tam olması gereken bir pati olacak. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Evet, köpek sahibi olmak bir sorumluluktur ancak bunun yanında en iyi terapidir de aynı zamanda. Korona virüs pandemisinden sebep evlerde kalmak zorunda kaldığımız şu günlerde çoğumuzun endişeleri, stresleri, korkuları var. Evde evcil bir hayvana sahip olanlar bu konuda daha şanslı çünkü hayvanların evin içindeki tüm stresi dağıtabilecek güçte canlılardır. Bir kediyi sevmek, bir köpeğin karnını okşamak aynı zamanda insanı rahatlatan şeylerdendir. Bu nedenle eve köpek almak bir sorumluluk olabilir ancak bu aldığınız sorumluluk, sağlınıza da çok iyi gelecektir. Güne onun yaramazlıklarıyla neşeli bir şekilde uyanmak, size olan masum bakışlarına denk gelmek, birlikte televizyon izlemek ve daha pek çoğu… Pandemi döneminde sevdiklerimizden uzak durmak zorunda olduğumuz şu günlerde, bize en yakın dostumuz yine pet arkadaşımız olacaktır. İşini psikolojik yanı oldukça rahatlatıcı ancak elbette hepsi bu değil. Köpek sahibi olmadan önce bilmeniz gereken bazı şeyler var. Bunları başında bilirseniz, köpek almaya hazır mıyım testinizin yanıtlarını daha kolay verirsiniz.
Köpek sahipleneceklere tavsiyeler
Köpek sahiplenmeye karar vermeden önce, birkaç husus konusunda haberdar olmanız gerekir. Pek çok köpek sahibi, “ilerisini düşünmeden” köpek sahipleniyor, bir süre sonra bakamayacağını anlıyor ve köpekte psikolojik bir travma bırakma pahasına geri veriyor. Yaz aylarında çocuklara “hediye” olarak alınan ve sonrasında bırakılan köpekler bunlara en acı örnek. Şimdi gelin birkaç başlık üzerinde konuşalım.
1 - Bir köpeğe “ömür boyu” bakabilecek sorumluluğa sahip miyim?
Bunun altı oldukça geniş bir konu. Sorumluluk her anlamda geçerli; maddi ve manevi. Tatillerinizden feragat edebilecek misiniz ya da köpeğinizin her ihtiyacını karşılayabilecek misiniz? Beklenmedik şeyler meydana gelebilir hayat akışında. Eğer bir köpek sahibiyseniz daima bir b planınız olmalıdır hayata karşı. Çünkü aniden gelişen durumlar karşısında düşünmeniz gereken yalnızca kendiniz değil pet arkadaşınız da olacaktır. Sorumluluk sahibi olmak için sevgi yetmeyecektir. Sevgi ayrı bir şey bağlılık ayrı bir şeydir. Köpeğiniz olacaksa bir anlamda eve bir bağlılığınız da olacaktır. Sorumluluk almaya hazır mısınız?
2 - Köpeğin masraflarını karşılayabilir miyim?
Köpek masrafı yalnızca mamasını almakla bitmiyor. Eğer yavru bir köpekse vitaminleri, düzenli veteriner kontrolleri gerekecektir. Veteriner kontrolü yaşı kaç olursa olsun daima olacaktır. Bu kontrol yalnızca aşı takvimini kapsamaz. Olası hastalıklarda erken teşhis her canlıda hayat kurtarır. Köpeğinizi düzenli periyotlarda veteriner kontrolüne götürmeniz ve bir nevi check-up yaptırmanız gerekir. Örneğin ileri yaşlarda bu kontroller çok daha önemlidir. Katarakt, köpeklerde sık rastlanan bir göz hastalığıdır ve tedavi edilmeye erkenden başlanması gerekir. Aksi halde ileriki zamanlarda köpeğiniz gözlerini kaybedebilir. Bu ve bunun gibi pek çok kontrol gereklidir. Örneğin köpeğinizin diş kontrolü de düzenli yapılması gerekenlerdendir. Köpeklerin dişleri her ne kadar güçlü olsa da çürümelere karşı zayıf olabilir. Bu nedenle basit bir diş kontrolü bile bir masraf kalemidir. Hiçbir köpeğin hastalıklar karşılaşmamasını temenni ederiz ancak olası durumlarda tedavi masrafları da ciddi olarak düşünülmesi gereken konulardandır. Özetle köpek sahibi olmak yalnızca mama vermekle bitmeyen bir durumdur.
3 - Evimin konumu ve ortamı köpek beslemeye müsait mi?
Yaşam alanı, köpek sahibi olmadan önce ilk dikkat etmeniz gereken şeylerdendir. Köpekler kendi özgürlüklerini yaşayan canlılardır, evinizi kendi evleri gibi benimseyeceklerdir. Bu noktada onun rahat hareket edebilmesi ve kendine ait bir alanının olması da önemlidir. Alacağınız ırk, evin ortamına bağlı olarak değişecektir. Eğer küçük bir eviniz varsa maltese ya da Yorkshire gibi ırklardan birini alabilirsiniz. Ancak küçük bir eve Golden cinsi köpek uygun olmayacaktır. Köpek ırkına karar verirken mutlaka evinizin ortamını ve büyüklüğünü göz önünde bulundurmanızda yarar olacaktır.
4 - Yaşam tarzım köpek bakmaya uygun mu?
Yaşam tarzınız elbette geniş bir konu ancak özetle şu şekilde diyelim. Örneğin yoğun saatler çalışıyor musunuz ya da sık sık şehir dışı seyahatleriniz oluyor mu? Bu durumda köpek sahiplenmek sizin için pek uygun olmayabilir çünkü köpeği uzun süre evde tek bırakmak onda bir takım ruhsal sıkıntıların gelişmesine neden olabilir. İş seyahatleriniz, sosyal yaşamınız her bakımdan köpek bakımına uygun olmalıdır. Bu nedenle bu konu üzerinde titizlikle durulmalıdır.
5 - Köpekler hakkında yeterince bilgi sahibi miyim?
Şu bir gerçek ki sadece sevimli diye bir köpek alınmaz. Bunun için önce ırkı konusunda bilgi sahibi olmalısınız. Basit bir örnek ile ilerleyelim. Tüy konusunda hassasınız ve evinizin daima temiz olmasını istiyorsunuz. Bu durumda tüy dökmeyen köpek ırklarından birini almanız gerekir. Hareketli köpekler, sakin köpekler, oyuncu köpekler vs. derken onlarca köpek ırkı vardır. Öncelikle ırkları iyice araştırın ve sonra kendi süzgecinizden geçirin. Hangi ırk ile daha uyumlu yaşarsınız?
6 - Uzun yıllar köpeğe bakabilir miyim?
Köpekler “heves” değildir; duyguları olan, hassas canlılardır. Bir köpeğe çok sevimli diye sahip olup sonra çok yaramaz diye geri bırakılmaz. Köpeğe yapılan en büyük kötülüklerden biri onu terk etmektir ki bu onda ciddi travmalara yol açacaktır. Kendinizle bir anlaşma yapın. Köpeğe uzun yıllar bakacağınıza taahhüt verebiliyor musunuz? Köpeğinize her koşulda bakmaya, onu korumaya, onunla ilgilenmeye, hastalığında onun yanından ayrılmamaya söz veriyor musunuz?
Sorular elbette bu kadarla sınırlı değil ancak biz en mühim olanlardan birkaçını sizin için derledik. Şunu unutmamak gerekir ki köpek sahibi olmak için sevgi yetmez. Köpek sahibi olmak; sorumluluk, kararlılık, vicdan ve güven kavramlarının bir arada olması gereken bir durumdur. Kendinize güveniyor ve yukarıda saydıklarımızın hepsine onay veriyorsanız sevimli patinizle tanışmanızın vakti gelmiştir demektir!