Konu tatsız, konu can sıkıcı. Gözümüz gibi baktığımız evcil dostlarımızın günün birinde bu tarz bir hastalıkla yollarını kesişmesi, bizi kahreden bir durum. Ancak ne yazık ki her şey biz insanlarda olduğu gibi evcil dostlarımızın da başına gelebiliyor. Onu en iyi mamalarla da beslesek, sevgisini eksik de etmesek, her şeyin en iyisini de versek, veteriner hekim ziyaretlerinden aşılarına kadar kusursuz bir bakım da sunsak günün birinde bu hastalık onları bulabiliyor. Biz nasıl ki onu yavruyken sahipleniyorsak, büyümesine eşlik ediyorsak bu hastalık döneminde de en büyük ilgiyi göstermeliyiz. Köpeğimizin veya kedimizin bize en çok ihtiyaç duyduğu zaman, hastalandığı zamandır. Hastalanınca daha çok ilgi ister, daha çok sevilmek ve sarmalanmak ister. Normalde olduğundan çok daha hassas bir bakım göstermemiz gerekir. Bu bakım yalnızca mamasını suyunu ve ilaçlarını vermek değildir aynı zamanda sevgi ve ilgi olarak da ona çok şey katmalıyız. İlaçlar iyileştirir ancak sevgi bu işi kökten çözecek kadar etkilidir. Bu nedenle köpeğimizin ya da kedimizin hastalığı ne olursa olsun her koşulda ona kol kanat germek bizim en büyük sorumluluğumuzdur. Bu süreç boyunca tuvaletini farklı yerlere yapabilir, farklı sağlık durumları gelişebilir, mama yemeği reddedebilir hatta başını bile kaldırmakta zorlanabilir. O başını kaldıramıyorsa bizim sevgi dolu ellerimiz devreye girer. Hastalığı her neyse bizim sevgimiz onu iyi eder. Her zaman sabırlı ve anlayışlı olmalıyız. Zaman zaman yorulabiliriz ancak dinleneceğimiz yer yine onun patisinin yanı olmalıdır. Eğer köpeğinize ya da kedinize bir hastalık teşhisi konduysa bu durumu kısa sürede kabullenmeli ve ona iyi gelecek bakımı ve yeni yeni düzeni hemen hızlı bir şekilde oturtmalıyız. Köpekler ve kediler hasta oldukları zaman yepyeni bir düzene geçerler. Tuvalet alışkanlıklarından mama tercihlerine, günlük aktivitelerinden huylarına kadar pek çok değişiklik gözlemlenebilir. Bu noktada ondaki her değişikliğe hemen adapte olmamız gerekir. İlk bakım şartı güven sağlamaktır; kendini güvende hissederse rahatı bir o kadar yerinde olur. Stresi azaldıkça da hastalıkla baş etmesi daha kolay olur. Yani işin özü bu yalnızca fiziksel değil aynı zamanda duygusal da bir mücadeledir. Günün sonunda kazanan olmak için sabır, hoşgörü ve sonsuz ilgiyi cebimize alıp süreci devam ettirmemiz gerekir. Kedi ya da köpeğinize bir hastalık teşhisi konduktan sonra veteriner hekiminizle bu süreçte ilerlemek elbette daha kolay olacaktır. Bazı hastalıklar yapılan tetkiklerin ardından hemen teşhis edilir. Ancak bu hastalıkların erken teşhisi bazı durumlarda bizim de yapabileceğimiz bir şey olabilir. Yani bu şu demek; kedimizi, köpeğimizi evde günlük rutinleri sırasında kontrol edersek ve olası bir anormallik sezdiğimizde durumu hemen veteriner hekimimize bildirirsek hastalıkların önüne geçmemiz mümkün. Kedimizi düzenli olarak veteriner hekime götürmeli, aşılarını eksiksiz yaptırmalı ve kaliteli mamalarla kaliteli bir yaşam ortamı sağlamalıyız evet bu bizim sorumluluğumuz. Ancak bir sorumluluğumuz daha var ki o da kedimizi düzenli olarak kontrol etmek. Tüylerini tararken, onu okşarken hatta oyun oynarken bile gözlem yapabiliriz. Kediler kendilerini ifade edebilen canlılardır zaten bir yerlerinde ağrı ya da rahatsızlık varsa bunu çeşitli iletişim kanalları ile size güzel bir şekilde ifade edebilirler. Evcil dostlarımızın başına gelebilecek hastalıklardan biri kanserdir. Kedimizde gelişen bazı durumlar, kanseri işaret ediyor olabilir. Elbette aşağıda saydıklarımız başlı başına bir kanser nedenidir diyemeyiz zire en doğru bilgiyi veteriner hekimimizi iletecektir. Ancak bazı normal olmayan durumlar, farklı şeyleri işaret ediyor olabilir. Yani bazı şeyler, bir şeylerin yolunda gitmediğinin belirtisi olacak nitelikte olabilir. Peki, nedir bunlar gelin aşağıda birkaçından bahsedelim.
1- Deri altında topaklanma
Kedinizin deri altında bir yumru görünümü varsa bu illa bir kanser türüne işaret etmez elbette ancak lenfomalara karşı dikkatli olmakta yarar olacaktır. Bu durum, bazı kanser cinslerini işaret ediyor olabilir. Kedinizin derisinin altında bir şişlik varsa bu durum bir şeylerin yolunda gitmediğine işaret ediyor olabilir. Deri altındaki şişlik her zaman üzerinde durulması gereken bir sağlık sorundur. Çok basit bir nedenden dolayı bir şişme de söz konusu olabilir ancak her ihtimale karşı durumu veteriner hekimle paylaşmak daha doğru bir karar olacaktır.
2- Göğüs kısmındaki yumrular
Evet, bunu tam olarak “yumru” şeklinde tabi edebiliriz. Kedilerde meme tümörü sık görülen bir sağlık sorunudur. Bu meme tümörlerinin birçoğu ne yazık ki kanserli hücredir. Kedinizin karnına masaj yaptığınızda, kedinizin meme ucunun içinde ya da yan kısmında bir yumru fark ediyorsanız bu durumu takip etmelisiniz. Bazı kanser türleri agresiftir ve hızlı ilerler. Erken teşhis edilmezse diğer dokulara hızla yayılabilir. Bunu önlemek için özellikle göğüs kısmında bir yumru fark ettiyseniz vakit kaybetmeden veteriner hekime durumunu bildirmenizde yarar olacaktır.
3- Kedilerde iştah sorunu
Kediler köpekler kadar aşırı iştahlı olmayabilir. Köpeğin karnı tok olsa bile gözü yine sizin tabağınıza takılabilir. Kediler için bu durum daha seçici olabilir. Ancak bazı durumlardaki iştah değişikliklerini takip etmekte yarar olacaktır. Kedilerdeki iştah değişikliği, kanser belirtilerinden biri olabilir ancak başka pek çok şeyden de kaynaklanıyor olabilir elbette. Kediniz stresliyse ya da mide sorunu yaşıyorsa da iştahı azalabilir. Kedilerde görülen her iştah azlığı illa bir kanser türüne işaret etmiyor olabilir ancak bir şeylerin yolunda gitmediğinin de bir göstergesi olabilir. Özellikle stres, kedilerde ölümcül sonuçlara bile varabilir. Yani kedinizin iştah sorununun altında bir stres dahi olsa mutlaka önlem almak gerekecektir. Kedilerde iştah sorunları, bazı hastalıkların en belirleyici özelliklerinden biri olarak karşımıza çıkabilir, dikkatli olmakta yarar var.
4- Kilo kaybı
Kediniz aniden kilo kayıpları yaşıyorsa ve bu durum iştah kaybı gibi belirtilerle birlikte ilerliyorsa bir şeyler yolunda gitmiyor olabilir. Kedilerde kronik olarak ilerleyen kilo kaybı mutlaka bir hastalığın belirtisidir. İlla kanser denmeyebilir ancak bir sağlık sorunu olma olasılığı yüksektir. Genellikle tümör vücudunda yayılım gösterdiğinde kronik kilo kaybı yaşanabilir. Eğer kediniz sürekli kilo kaybediyorsa mutlaka veteriner hekime götürmeniz gerekecektir.
5- Kedilerde öksürük
Kedilerde öksürük gözlemlenebilir. Bu direkt olarak kanser belirtisi olmasa da ihtimaller dahilindedir. Kedilerde öksürük genellikle alt solunum yollarının iltihaplanması neticesinde oluşur. Göğüs kısmına baskı yapan tümörler nedeniyle de öksürük ve kronik nefes darlığı oluşabilir. Her koşulda dikkatli olmakta yarar olacaktır. Kediniz sürekli olarak öksürüyorsa mutlaka durumu veteriner hekime bildirin.
6- Kedilerde ağız kokusu
Kedilerde ağız kokusu da bazı hastalıkların işareti olabilir. Kediniz yemek yemekte güçlük çekiyor ve hatta dudağının kenarından kan geliyorsa mutlaka ciddi bir durum vardır. Kedilerde diş kaybı da bazı hastalıkların neticesinde oluşabilir. Bu nedenle kedinizde ağız sorunları varsa mutlaka gözlem altında tutmalı ve veteriner hekiminize bilgi vermeniz gerekir.
7- Kedilerde kanama
Kediniz kusuyorsa, idrarını yaparken kan geliyorsa hatta dışkısında da kan varsa en kısa sürede onu veteriner hekiminize götürmeniz gerekir. Büyük olasılıkla ciddi bir hastalık belirtisidir ve vakti kaybetmeden veterinere ulaştırılmalıdır. Kediniz kusuyorsa ya da idrarından kan geliyorsa bu durumun geçmesini beklemeyin hemen onu veterinere ulaştırın.
8- Kedilerde yara
Kediler biraz yaramaz oldukları için sağa sola çarpıp yaralanabilirler. Bu nispeten doğal bir durumdur. Ancak bu yaralar bir türlü iyileşmiyorsa, sürekli olarak enfekte olan bir yara varsa bu durumda kedinizin bağışıklık sisteminde bir sorun var demektir. Kedinizin vücudunda yara çıkıyorsa ya da mevcut yarası bir türlü iyileşmiyorsa genel bir kontrolden geçmesinde yarar olacaktır.
9- Kedilerde yalnız kalma isteği
Kediler güçlü canlılardır ve herkese karşı bu güçlü duruşlarını sergilemeyi severler. Bazı hastalık dönemlerinde kendilerini güçsüz hissederler, bu hal ve tavırlarına yansır. Bir ağrı, sızı ya da sağlı sorunu olduğunda kendi kabuklarına çekilmeyi tercih ederler. Sosyalleşme kaybı yaşarlar ve herkesten uzak bir yerde sakince saklanmayı isteyebilirler. Tüm bunlar bir hastalığın varlığını işaret ediyor olabilir. Kanser ya da başka hastalıklarda ilk olarak fiziksel sorunlar aranır ancak ruhsal durumlardaki değişiklikler de pek çok hastalığın belirtisi olabilir. Bu nedenle yalnızca fiziksel değil ruhsal değişimler de gözlemlenmelidir.
Kedilerde kanser belirtileri kendini bazı işaretlerle belli eder ancak bunlar zaman zaman başka koşullara da bağlanabilir. Yani kedinizin kanser olduğunu işaret eden durumların, bazı başka nedenlerden de kaynaklandığı düşünülebilir. Haliyle kanser varlığı hemen anlaşılamayabilir. Konu her ne olursa olsun kedinizde herhangi bir anormal durum gözlemlerseniz mutlaka veteriner hekime durumu bildirin. Bu anormallikler yalnızca fiziksel olmayabilir örneğin içine kapanma, sosyalleşmekten uzak durma, strese girme, kendi kabuğuna çekilme ya da aktivite azlığı gibi durumlar da bazı hastalıkları işaret ediyor olabilir. Bunların hepsi kanser belirtisi elbette değildir ancak bir şeylerin yolunda gitmediğinin de apaçık bir göstergesidir. Bu nedenle kedinizi iyi gözlemlemeli ve anormal bir durum karşısında mutlaka veteriner hekiminize bilgi vermelisiniz.