Korona virüs pandemisini yaşadığımız şu günlerde soğuk algınlığı, grip, virüs, solunum yolu hastalıkları ve benzeri onlarca hastalığı hemen her gün konuşuyoruz. Tüm bu endişeler sadece bizim için değil evcil hayvanlarımı için de geçerli oluyor çünkü bir kedi ya da bir köpek de grip gibi sağlık sorunları yaşayabilir. Bugün sizlerle kedilerin yaşadığı grip ve benzeri soğuk algınlıklarını konuşacağız. Öncelikle kediler grip olur mu sorusunun yanıtı ile başlayalım. Evet, tıpkı bizler gibi kediler de zaman zaman grip olabilir. Kedilerin yakalandığı grip ile bizimki arasında farklar vardır. Yani kedilerin yakalandığı grip virüsü bizimki gibi değildir. Kedilerde grip daha çok viral üst solunum yolu enfeksiyonu şeklinde görülür. Kediniz burnunu çekebilir, hapşırabilir, burnunda akıntı olabilir ya da burnu tıkanabilir. Gözlerinde sulanma da görülebilir. Tüm bunlar soğuk algınlığını işaret eden belirtilerdendir. Kediler gribe yakalandıkları zaman kas ve eklem ağrısı çekebilirler bu nedenle hareket etmekte zorlanabilirler. Tüm bu semptomlara bir de hareketsizlik eklenmesi bundan sebeptir. Kedilerde grip kendini bazı semptomlarla belli eder.
Kedilerde grip belirtileri nelerdir?
Kedilerde grip belirtisi kendini belli eden bir şekilde gelir; hapşırma, tükürük damlacıkları ya da göz akıntısı ile bulaşır. Özellikle yavru kediler bu bakımdan daha şansız olabilir ve kedi gribine yakalanma olasılıkları yüksek olabilir. Yanı sıra yaşlı kedilerde de grip görülebilir. Bunun temel nedeni bağışıklık sisteminin düşmesidir. Bağışıklık sistemi, yaş aldıkça daha az çalışır ve vücut virüslere karşı daha savunmasız bir hale gelir. Hal böyle olunca virüslerle savaşacak gücü olmaz ve vücut hastalıklara karşı savunmasız bir hal alır. Yaşlı kediler ve yavru kediler gribe yakalanma konusunda daha eğimlidir. Ancak elbette grip her kedi için bir risktir yani bugün yetişkin bir kedi de gribe yakalanabilir. Kedilerde grip belirtileri ile devam edelim. Kedi gribi solunum yolu enfeksiyonu şeklinde tanımlanır. Tıpkı bizlerde olduğu gibi kedilerde de geniz akıntısı, nezle, burun akıntısı, öksürük, göz akıntısı görülebilir. Yanı sıra salya akıtma, iştah kaybı ya da iştahta azalma gibi belirtileri de olabilir. Bazı durumlarda burun ve ağız ülserleri görülebildiği gibi seste boğuklaşma şeklinde de kendini belli edebilir. Kedinizde son zamanlarda bu saydıklarımız ve benzeri gibi semptomlar görüyorsanız vakit kaybetmeden veteriner hekiminize durumu danışmanızda yarar olacaktır.
Kedinin grip olması nasıl önlenir?
Kedilerin grip olmasını önlemenin en etkili yollarından biri aşı yaptırmaktır. Kedilere düzenli olarak yapılması gereken bazı aşılar vardır. Kedilerde aşı takvimine uymak onları hastalıktan korumanın en etkili yollarından biridir. Bazen kedinin sürekli evde olması ve dışarıyla temasının olmaması aşıyı gereksizmiş gibi düşündürebilir. Aşı yalnızca kedinizi dıştan gelecek tehlikelere karşı korumakla kalmaz içten de daha güçlü olmasını sağlar, bunu unutmamak gerekir. Kedilerin bağışıklığı ne kadar yüksek ve dirençli olursa hastalıklara yakalanma olasılığı da bir o kadar düşük olacaktır. Bu nedenle kedinizin her sene düzenli olarak aşılarının tam olması gerekir. Kedinizin her yıl tüm aşılarını olması, onu pek çok sağlık sorunundan koruyabilir. Eğer kedi zaten grip virüsünü kaptıysa bu gecikmiş aşıları yaptırmanın o an için gribe bir faydası olmayabilir. Bu nedenle kediniz hasta olsa da olmasa da mutlaka veteriner hekimin istediği aşıların eksiksiz olarak yapılması gerekir. Kedilerde grip bulaşıcı mıdır sorusunun yanıtı ile devam edelim. Kedilerde grip bulaşıcıdır ve aşıları tam olmayan kediler risk grubundadır. Eğer kediniz hasta gözüküyorsa onu diğer kedilerden uzak tutmanız önemlidir. Evde ikinci bir kedi varsa hastalık geçene kadar temasları olmamalıdır. Mama kapları, su kapları, kumları farklı olmalıdır ki virüs tükürük yoluyla bulaşmasın.
Kedi gribi tedavisi nasıldır?
Kedinizde yukarıdaki semptomlardan bir ya da birkaçını görüyorsanız ilk yapmanız gereken virüs daha da ilerlemeden veteriner hekime gitmektir. Genel olarak yapılan muayenenin ardından veteriner hekiminiz gerek görürse bazı kan testleri isteyebilir. Bu, gribin teşhisi için daha somut sonuçlar verecektir. Salgı kültürleri ya da kan testlerinin ardından kedilerde grip teşhisi konulabilir. Hastalığın tedavisi, veteriner hekimin önereceği şekilde gerçekleşir. Kedi gribi için etkili olan antiviral bir ilaç yoktur bu nedenle virüs kaynaklı kedi gribinde direkt olarak etkili olan bir yöntem yoktur. Ancak bakteri kaynaklı oluşursa bu noktada antibiyotik tedavisine başlanabilir. Tedaviye ek olarak dinlenme, izolasyon istenebilir. Beslenmesi de bu dönemde önemlidir. Gerekirse takviye gıdalar önerebilir. Kedi gribinin tedavisi tamamen veteriner hekimin görüşleri doğrultusunda şekillenir bu nedenle her kedi aynı tedaviden geçer demek söz konusu değildir.
Kedi gribine ne iyi gelir?
Kedi gribi ilerledikçe bazı şikâyetlerde de artış görülebilir. Örneğin kediniz iştahsız olabilir ya da suyu daha az içmeye başlayabilir. Dehidrasyonu önlemek için bu zamanda su takviyesi çok önemlidir. Mutlaka yeteri kadar su içtiğine emin olmak gerekir. Kediler grip boyunca bazı burun akıntıları ya da burun tıkanıklıkları yaşayabilirler. Bu durum koku alma yetilerinin azalmasına neden olur. Bu noktada kuru mamadan ziyade yaş mama ile beslemek daha iyi bir seçim olabilir. Kedi gripken evde bakım çok önemlidir. Kedinin bu süreçte dinlenebilmesi ve huzurlu bir ortamda olması gerekir. Bu nedenle kedinizin kendini güvende hissedeceği bir yere konumlanması iyi olur. Yanına sevdiği oyuncaklarından bir tane verirseniz kendini daha güvende hissedebilir. Bu süreçte sıcak alanlar çok önemlidir. Mümkün mertebe sıcak bir ortam yaratmak gerekir. Eğer kedinizin gözü ya da burnu sürekli akıyorsa nemli bir bez ile silinebilir. Bezin ılık olması daha iyi olacaktır. Bu süreçte kediniz strese girebilir. Strese girmemesi için veteriner hekiminizle koordineli çalışabilir ve kendisinin verdiği direktiflere uymanız iyi sonuçlar verebilir. Eğer hekim ilaç önermişse doğru dozda ve tam saatinde verilmesi önemlidir. Her kedi bu hastalığı farklı şiddetle geçirebilir. Bazı kedilere vitamin takviyesi yapmak gerekebilir. Yanı sıra antibiyotikli göz damlaları, ağız içi yaralara karşı ağız antiseptiği ya da burun içi için damlalar veya solüsyonlar verilebilir. Eğer iştah sorunu ciddi bir boyuta taşınırsa ve kediniz suyu hiç içmez hale gelirse veteriner hekiminiz mineral ve sıvı takviyesi yapmak isteyebilir. Kediniz grip virüsünü atlattıktan sonra daha da özenli bir bakıma gereksinim duyacaktır. Özellikle bağışıklık sistemini güçlendirmek bu aşamada hayati önem taşır. Kedilerde bağışıklık sistemini güçlü olması, onu dış tehditlerden korumak için en etkili silahlardandır. Kedinin bağışıklık sistemi ne kadar güçlü olursa hastalıklara karşı mücadelesi de bir o kadar dirençli olacaktır. Kedinizin hastalıktan sonra beslenmesine çok dikkat edin. Bağışıklığını güçlendirecek mamalar ya da gerekirse vitamin takviyeleri kullanılabilir. Ancak bu vitamin takviyelerini kullanırken dikkatli olmak gerekir. Her zaman vitamin takviyesi ihtiyacı doğmaz bu nedenle eğer bir takviye vermek istiyorsanız öncesinde mutlaka veteriner hekiminize danışmanız gerekir. Kendisi uygun görürse zaten siz doz ve vitamin önerisinde bulunacaktır. Kedinizin suyunu sürekli olarak değiştirin ve daima taze su verin. İştahı eğer azaldıysa balık ya da tavuk eti gibi lezzetli yiyeceklerden destek alınabilir. Yukarıda da söylediğimiz gibi yaş mamaları bu süreçte vermek daha iyi olabilir.