Aslında söze nereden başlayacağımızı bilemedik. Karşımızda bir kedi değil de bir “tablo” olduğunu düşünüyoruz sanki. Keskin bakışlar, bembeyaz kürkü, göreni hayrete düşüren göz rengi ve endamı ile tam bir “resim” var kaşımızda. Bugün misafirimiz Van kedisi. Uluslararası kuruluşlar tarafından 1970 yılında tanınan ve ülkemizin mili hazinesi olarak değerlendirilen bir kedi türü ile karşı karşıyayız. Farkı elbette ki gözleri… Gelin önce Van kedisi tarihine kısa bir yolculuk yapalım sonra türün özelliklerine bakalım. Adından da anlaşılacağı gibi Van kedisinin kökenleri Van’dan geliyor. Aslında tarihine dair net bilgiler yok elimizde ancak Van bölgesinde doğal bir mutasyon sonucu ortaya çıktığı düşünülüyor. Bölgenin soğuk iklimine karşı koyabilmek, uyum sağlayabilmek ve kendisini soğuktan korumak için çok sıkı ve güçlü bir kürkü vardır. Türkiye’nin milli mirası olarak görülen bu patiler aynı zamanda üreticiler tarafından koruma altındadır. Genellikle gözlerindeki farklılık ve tüy rengi nedeniyle, Ankara kedisi ile karıştırılabilir ki türün detaylarına hâkim olmayanlar sıkça da karıştırır. Ankara kedisi ile ayırt edici farklara sahiptir esasen. Peki nedir bu farklar, gelin onlara bir göz atalım.
Van kedisi ile Ankara kedisi arasındaki farklar nelerdir?
Tip olarak birbirlerine benzeseler de aralarında pek çok fark vardır aslında. Önce fiziksel farklar ile başlayalım. Göz yapısı örneğin. Ankara kedisinin gözleri badem şeklinde olur, Van kedisinin ise yuvarlak yapılı bir göz şekli vardır. Her iki türün de gözleri renklidir. Van kedisinin gözleri mavi kehribar rengidir. Ankara kedisinin ise sarı-mavi, kehribar-mavi, ela-mavi şeklinde görülebilir. Sadece fiziksel açıdan değil sağlık sorunu açısından da bir fark vardır. Örneğin Ankara kedilerinin mavi gözlü olanlarında sağırlık görülebilir. Van kedilerinde ise böyle bir durum söz konusu değildir. Farklılıklara tüy ve kürk ile devam edelim. Van kedisinin tüyleri daha kısadır postu ise daha kalındır. Ankara kedisinin ise tüyleri daha uzundur. Van kedisinin başında, kulak hizasında ya da kuyruğunda lekelenmeler görülür; bu lekeler genelde kahverengi ve sarı tüylerden oluşur. Ankara kedisi ise saflığı simgeler ve bembeyazdır. Kürkünde herhangi bir alacak yoktur. Yüz şekline baktığınızda Ankara ve Van kedilerini ayırmanız mümkündür aslında. Ankara kedisinin yüz hatları sivri ve üçgendir. Van kedisi ise daha yuvarlak bir yüze sahipti. Kulak yapısı itibari ile de Ankara kedisinin kulaklarının daha uzun, daha dik ve daha tüylü olduğunun da altını çizelim.
Van kedisi fiziksel özellikleri
Büyük, kaslı ve sağlam yapılı bir kedi türüdür. Van kedisi aynı zamanda uzun vücudu ile de bilinir. Güçlü ve geniş omuzları vardır. Bu geniş omuzlar ve kısa boyun ona aynı zamanda muhteşem bir yüzme yeteneği sağlar. Van kedisi için kedilerin sporcusu desek yeridir çünkü atletik yapıları ile diğer türlerin yanında kendini hemen belli eder. Kürkü ne çok uzundur ne çok kısa, orta uzunluktadır. Kürkü enteresan bir mevsim geçişine sahiptir. Kış mevsimin tüyleri uzarken yaz mevsiminde dökülür. Dökülen ince kürk ile suda yüzerek serinler. Aslında Van kedisini diğer kedilerden ayıran bir özelliği de su konusundaki korkusuzluğu. Çünkü kediler suyu sevmez, ıslanmayı sevmez… Ancak enteresan bir şekilde Van kedileri suyu sevmekle kalmıyor bir da şahane yüzüyorlar. Kürkün orijinal ve ana rengi beyazdır. Kuyrukta, kafasının üzerinde ya da omuzlarında kürk rengi daha koyu olabilir, hafif lekelenmeler görülebilir. Kuyruğu uzun ve ince bir yapıdadır. En belirgin özelliklerinden biri kulaklarının iriliği ve çift renkli gözleridir. Bir gözü mavi, bir gözü yeşildir. Nadir de olsan göz rengi aynı olan Van kedilerine de rastlanır. Ortalama olarak erkeklerde 8 kiloya kadar çıkarken, dişilerde 3 – 3,5 kilodur. Ortalamam 12-15 yıl arası yaşarlar.
Van kedisi karakter özellikleri
Aslında yukarıda da sözünü ettiğimiz bir özelliği ile söze başlamak en doğrusu. Kedilerin sudan nefret ettiği gerçeği aşikâr iken Van kedileri bırakın nefret etmeye suya kendi isteği ile atlar. Kediler farklı ortamlara uyum sağlamakta zorlanırken Van kedileri her ortama ayak uydurur. Değişimden hoşlanmayan kedilerin aksine, Van kedisi kısa sürede değişen ortama ayak uydurabilecek düzeydedir. Van kedisi denince ilk akla gelen özelliklerden biri zekasıdır. Öyle ki mama yemeden önce ya da süt içmeden önce yemeğin sıcaklığını ölçmek için önce patisini daldırır kaba. Duruma göre yer. Van halkı tarafından “Pişik” adıyla da anılır. İyi bir yüzücü olmasının yanısıra fare ve haşere avcılığı konusunda iyidir. Avcılık bir kenarda dursun gerek fiziksel özellikleri gerekse zekâsı ve sevecenliği ile ev kedilerinden biri haline geldi. Kucak köpeği varsa kucak kedisi de var ve eğer kucağınızda alıp istediğiniz yere götürebileceğiniz ve bu yolculuk sırasında sakin duran, hırçın olmayan, sessiz sedasız bir kedi arayışındaysanız Van kedisi tam size göre diyemeyiz. Ancak eğlenceli, komik ve sevgi dolu bir kedi olsun bana yeter diyorsanız Van kedisi tam size göre. Atlamayı, zıplamayı çok sever. Her daim kovalayacak bir şey bulma potansiyeline sahiptir desek yeri. Aynı zamanda cambaz kıvamında bir kedi çünkü akrobatik hareketler ondan sorulur. Sporcu kimliğinden yukarıda bahsetmiştik, aktif bir kedidir. Daha önce kedilerin sudan korktuğundan ancak Van kedisinin kendi isteği ile suya atladığından bahsetmiştik. Hatta demiştik ki bu fark, Van kedisini diğer kedilerden ayıran önemli bir farktır. Şimdi ikinci bir farka değinmek istiyoruz. Kuyruk meselesi. Köpekler kuyruklarını salladıklarına sevindiklerini, bacaklarının arasına sıkıştırdıklarında ise korktuklarını ifade ederler. Bu kuyruk ile dert anlatma işi kedilerde de var. Kediler genelde kuyruklarını mutlu olduklarında ya da sinirlendiklerinde sallalar. Ancak Van kedisinin şahsına münhasır bir tavrı vardır. İlla sinirlenmek ya da mutlu olmak için sallamaz kuyruğunu; her ruh halinde kuyruğunu sallayabilir. Diğer evcil hayvanlarla iyi anlaşır. Özgürlüklerine düşkün kedilerdendir. Kısıtlanmaktan veya istemediği kucakta dolaştırılmaktan hoşlanmazlar. İlginç olan bir özelliği ile devam edelim. Van kedilerinin burunları karakteristik bir özelliktedir. Kızdıklarında pembeden daha kızıl bir tona döner. Yani bizim nasıl yüzümüz kızarırsa sinirlenince, Van kedisinin de burnu kızarıyor diyebiliriz. Köpeklerin daha kolay eğitilebildiği düşünülse de Van kedileri kıvrak bir zekaya sahiptir. Kolayca öğrenebilir bu nedenle biraz çaba ile ona pek çok şeyi öğretebilirsiniz.
Van kedisi bakımı
Kürkündeki ihtişam ve cazibe sizi korkutmasın. Bakımı zor gibi durur ancak kolaydır. Haftada bir kere taramanız yeterli olacaktır. Kış mevsiminde tüyleri daha gür olur, yaz gelince dökülür. Kış mevsiminde ekstra tüy bakımı yapmanızda yarar olacaktır. Suyu çok sever ancak banyo yapmaya karşı biraz mesafeli durabilir. Çok banyo ihtiyacı olmadığı için bu konuda zorluk çekmezsiniz. Eğer çok erken yaşta ona banyo yaptırmaya alıştırırsanız daha kolay olur banyo seanslarınız. Genel olarak sağlıklı bir kedi türüdür bu nedenle özel olarak şu hastalığa yakalanır diyemeyiz.
Van kedisi çiftleşme dönemi
Van kedileri genelde Şubat, Nisan ve Haziran ayında kızgınlık dönemine girerler. Sağlıklı bir Van kedisi bir doğumda 4 yavru dünyaya getirebilir. Gözlerinin rengi yavrularına da geçecektir çünkü gözlerindeki genler oldukça baskındır.